Hurma, kuru üzüm, badem ve fıstık gibi ölçekli ve saklanabilen meyvelerde zekât gerekir. Nar, incir, erik, karpuz gibi meyvelerle domates ve salatalık gibi, ölçekli olmayan ve saklanamayan meyve ve sebzelerde zekât yoktur. Çünkü bunlar, saklandığı takdirde bozulur.
Ramazan ayında gündüz oruçlu iken hanımıyla cinsel ilişkiye giren kimsenin, gücü yetiyorsa, bir köleyi azat etmesi, yetmiyorsa altmış gün aralıksız oruç tutması, ona da gücü yetmiyorsa, altmış yoksulu doyurmasıdır
Peygamberler, elçilik göreviyle görevlendirildikten sonra Allah Teâlâ’ya karşı gelmek amacıyla günah adına hiçbir şey işlememişlerdir.Bu, müslümanların üzerinde ittifak ettikleri bir görüştür. Peygamberler, küçük günahlardan değil de büyük günahlardan mâsumdurlar.
Allah Teâlâ’nın bu ümmete lütuf ve ihsanından birisi de, hesap gününden önce onun için günahlarına keffâret olacak şeyleri yaratmasıdır.İşte bunlardan birisi de kabir azabıdır.
Dünya semâsı ile ondan sonra gelen semâ arası, beş yüz yıllık mesafe kadardır.Her iki semâ arası, beş yüz yıllık mesafe kadardır.Yedinci semâ ile Kürsü arası, beş yüz yıllık mesafedir.Kürsü ile su arası, beş yüz yıllık mesafe kadardır.Arş da suyun üzerindedir.Allah Teâlâ, Arş’nın üzerindedir.
Ezânı işiten ve câmi veya mescide gitmeye gücü yeten herkesin namazı cemaatle kılması gerekir.Namazı cemaatle kılmanın gerektiği konusunda pek çok delil gelmiştir.
Sahâbe hakkında kalbi, her türlü kin, nefret, iğrenme, haset ve çirkin görme gibi kötü hasletlerden ve dili onlara lâyık olmayan kötü sözlerden arındırmak, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat’in esaslarındandır.
Zararlı hayvanların yaratılmasındaki hikmetlerden birisi de, Allah Teâlâ’nın yarattığı şeylerdeki mükemmelliğin belli olması ve Allah -azze ve celle-’nin yarattıklarını dilediği gibi çekip çevirmesidir.