Bilimsel kategoriler

معلومات المواد باللغة العربية

Classification Tree

Materya sayısı: 861

  • Türkçe

    PDF

    Benim sorum, hadislerle, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünneti ve mezheple ilgilidir. Yaşadığım ülke halkı, Şâfiî mezhebine uymaktadırlar.Bazı durumlarda Şâfiî mezhebinin görüşü, hadise ve sünnete tercih edilmektedir.Buna göre benim bu durumda Şâfiî mezhebine mi, yoksa sünnete mi uymam gerekir? Örneğin: Şâfiî mezhebinde erkeğin abdesti, kasten veya hata yoluyla kadına dokunmasıyla bozulur. Bu kadın, ister erkeğin mahremlerinden bir kadın olsun, isterse namahrem bir kadın olsun, fark etmiyor.Ben, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in, sabah namazlarını edâ ederken Âişe’nin -Allah ondan râzı olsun- ayaklarını (çekmesi için) hareket ettirdiğini okudum. Ülkemde insanlara, hac sırasında abdest niyetlerini, Şâfiî mezhebinden Hanbelî mezhebine çevirmeleri öğretilmekte ve bu insanlar, Hanbelî mezhebine mensup kimselerin abdest aldıkları gibi abdest almaktadırlar.Bunun arkasındaki sebep ise, yukarıdaki örnekte geçen sebebin bizzat kendisidir. Buna göre bu hareket doğru mudur? Yani hac sırasında bir mezhepten başka bir mezhebe geçmek, doğru mudur? Örneğin: Şâfiî mezhebine göre sabah namazının farzında Kunut duâsı okumak, müekked sünnet sayılır. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- sabah namazının farzını kılarken böyle bir şey yapmış mıdır? Sabah namazının farzında kunut duâsını okumayanın hükmü nedir?

  • Türkçe

    DOC

    Ben, uzun bir süre önce müslüman oldum ve şimdi hac menâsikini edâ etmek için hacca gitmek istiyorum. Fakat ben, hıristiyan ismimi, müslüman bir isimle değiştirmeden hac menâsikini edâ etmeye gidemeyeceğimi işittim. Bu doğru mudur? Pasaport ve kimlik kartı gibi bütün belgelerimi de değiştirmem gerekir mi?

  • Türkçe

    PDF

    Bilindiği gibi kasık kıllarını traş etmek (etek traşı olmak), fıtrattandır. Fakat erkek çocuklarımıza bu dînî hükmü ne zaman öğretmeliyiz?

  • Türkçe

    PDF

    (Yabancı) kadınlara bakmanın tamamen haram olduğunu biliyorum. Bazen kadınlardan birisine baktığım zaman bakışımı bir veya iki saniye uzatıyorum, sonra Allah Teâlâ’nın emrini hatırlıyor ve o an gözlerimi onlara bakmaktan sakındırıyorum. Bir kimsenin bu çok kısa süre içerisinde yabancı bir kadına bakmasından dolayı günahkâr olur mu? Ben, "İslâm’da Helâl ve Haram" adlı kitapta, Kur’an’ın, gözleri harama bakmaktan sakındırmayı emrettiğini, bakışı da; "gözlerin, kadının güzelliğine bakmaktan zevk alması veya kadına bakarken şehvetle düşünmesi" diye tanımladığını okudum. Allah’a hamdolsun ben, kesinlikle bu sınıra (noktaya) kadar gitmedim. Ancak ben, bu iki saniyeden dolayı kendimi bir sıkıntı ve stres içinde hissediyorum. Allah Teâlâ sizi mübarek kılsın.

  • Türkçe

    PDF

    Dînen yasak olup da vermenin câiz olmadığı isimler var mıdır? Bu isimler hangileridir?

  • Türkçe

    PDF

    Ben, 14 aydır ikinci dereceden şeker hastalığından muzdaribim.Bu hastalık, insülin iğnesine gerek duyulmayan "diyabet" diye bilinmektedir.Ben, herhangi bir ilaç kullanmıyorum. Fakat şeker oranı uygun bir oranda kalması için sürekli perhiz uyguluyorum ve biraz da egzersiz yapıyorum. Geçen yıl Ramazan ayında bazı günler oruç tuttum. Fakat bendeki şeker oranı düştüğü için Ramazan orucunun tamamını tutamadım.Ama şimdi ben, Allah’a hamd olsun kendimi daha iyi hissediyorum.Fakat ben, oruç tuttuğumda sadece başımda bir ağrı hissediyorum. Bundan dolayı hastalığıma bakmaksızın oruç tutmam gerekir mi? Oruçlu olduğum halde şeker oranını ölçmek için kanı kontrol edebilir miyim? (Çünkü parmaktan kan aldırmak gerekiyor.).

  • Türkçe

    PDF

    Benim bir sorum var ve size sormaktan haya ediyorum ama yeni müslüman olmuş bir bacımız var ve benden bu sorunun cevabını istiyor. Benim ise, bu soruya Kur’an ve sünnetten delillerle cevap verecek bir bilgim yok. Sizden bu konuda bana yardımcı olmanızı ümit ediyorum. Eğer sorum uygun değil ise Allah Teâlâ’dan beni bağışlamasını diliyorum.Fakat biz, müslümanlar olmamız hasebiyle ilim talep etme konusunda utanmamamız gerektiği kanaatindeyim. Soruma gelince, İslâm’da elle boşalmak (istimnâ) câiz midir?

  • Türkçe

    PDF

    Bizler, Müslümanlardan oluşan bir gurubuz. Kendi aramızda bir konuşma geçti. Biz bu konuşmamızda İslam’da muhabbetin tanımını bulmaya çalıştık. Bizler, hepimiz, Allah Subhânehû ve Teâlâ’yı sevmemizin ve O’na bağlanmamızın zorunlu olduğuna, O’nu ve peygamberlerini sevmemizin zorunlu olduğunun zorunlu olduğunun idraki içerinde olan kimseleriz. Bizler, birbirimize, tıpkı Mesihlikteki “kardeşlik sevgisi” gibi insanlar arasındaki çok açık olan sevginin aşırılık olup olmadığını sorduk. Bazıları şöyle dediler: Sevgi, sadece aile bireyleri arasında olur. Bunun dışındakiler ise, ihtiram, sadakat ve diğerleridir. Bazıları da sadece eş ve çocuklara olan sevginin olup olmayacağını sordular. Diğer bazıları da sevginin şart olur olmadığını sordular. Bazıları da (yaygın olan tabire göre) Mesihi felsefe ve hayali kıssalara dayanan bir bidat olarak gördüler. Bu sorulara ulaşmak için bizden birçoğu çeşitli kaynak eserlerde araştırma yaptılar. Ancak şu ana kadar kesin bir cevaba ulaşamadık. Bize bu konuda yardım etmeniz mümkün mü?

  • Türkçe

    PDF

    Değerli âlim Muhammed Salih el-Muneccid’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: " Ben, kabir sorgusu hakkında sormak istiyorum. İki melek, insanı kabrinde sorguya çektikten sonra kıyâmet gününe kadar günahkâra kabrinde azap edilir mi? Yine, mü’min de kabrinde kıyâmet gününe kadar nimetler içerisinde kalır mı? Yoksa kabirdeki azap veya nimet sadece bir gün sürdükten sonra sabah olduğunda insan cansız bir ceset haline mi gelir? Yine, insanın kabrinde başka bir hayata geçerek kıyâmet gününe kadar devam ettiğine dâir bir delil var mı? Bana cevap verir misiniz? -Allah size merhamet etsin-."

  • Türkçe

    PDF

    Değerli âlim Muhammed Salih el-Muneccid’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: " Münker ve Nekir adlı iki meleğin kabirdeki sorgusu ve bu iki meleğin şekillerinin nasıl olduğu konusunda ne anlatılmaktadır? Ömer b. Hattab’ın -Allah ondan râzı olsun-,Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’den Münker ve Nekir konusunda rivâyet ettiği hadis, sahih midir? Buna göre Münker ve Nekir’in saçlarını (uzun oldukları için) sürükledikleri,gözlerinin yıldırım, seslerinin şimşek gibi olduğu, azı dişleriyle kabire vurararak: Rabbin Kimdir? Dînin nedir? Size gönderilen peygamber kimdir? Diye sorarlar."

  • Türkçe

    PDF

    Benim ilginç bir sorum var. İnsanın öldükten sonra bedeninin hiçbir fonksiyonunu yerine getiremeyeceği gibi, öldükten sonra işitmeyeceğini de zannediyorum.Fakat hadiste haber verildiği üzere kabir azabı vardır. Bu, insan bedeninin hala canlı olduğu anlamına mı geliyor? Yine, Kur’an-ı Kerim’de bildirildiğine göre şehitler ölmezler. Aynı şekilde İmam Müslim’in rivâyet ettiği hadiste Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Ebu Cehil,Ümeyye ve müşriklerin ileri gelenlerinin cesetlerine hitap etmiştir.Ömer b. Hattab -Allah ondan râzı olsun-: Ölüler senin sesini nasıl işitebilir? diye sorunca, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onların kendisini işttiklerini, ancak cevap veremediklerini haber vermiştir. Sizden soruma detaylı cevap vermenizi ricâ ediyorum.

  • Türkçe

    PDF

    Ben, Cehennemin isimleri hakında bir araştırma yapıyorum ve bazı isimler buldum. Örneğin: "el-Muhrika" (yakıcı), "el-Muhattima" (kırıp döken) ve "el-Multehibe" (yandıkça alevi artan ateş)... Bu isimler doğru mudur? Bu konuda bana başka isimler vermenizi ricâ ediyorum.

  • Türkçe

    PDF

    Hayatta iken birden fazla erkekle evlenen bir kadın, öldükten sonra cennette hangi kocası ile birlikte (hangi kocasının eşi) olur?

  • Türkçe

    PDF

    Benim bir kardeşim vardı. Vefât etti. Çok kusurları vardı. Büyük günahlar işliyordu. Fakat ben onu çok seviyordum. Kabir azabı hakkında çok korkunç şeyler okudum. Kabir azabı ona sürekli mi olacaktır? Ben, sadaka ve hac gibi, Alah Teâlâ’nın hoşuna giden iyilikler yapsam ve bu iyiliklerin sevabını ona bağışlasam onun azabı hafifler mi? Lütfen beni bu konuda aydınlatır mısınız? Çünkü onun için çok üzülüyorum.

  • Türkçe

    PDF

    Ben, öğretmek amacıyla haftada bir defa İslâm hakkında genç kızlara ders vermeye çalışıyorum.Geçen hafta bir kız, bana bir soru sordu. Doğrusu ona bir cevap veremedim. Ancak sorusunun cevabını araştıracağımı ve sorusunu birisine soracağımı kendisine söyledim. O kızın sorusu şu idi: - Nebiler (peygamberler) birbirine denk sayılır mı (hepsi aynı seviyede midir)? Eğer durum öyle ise, niçin cennetin her derecesinde bir nebi, Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ise semanın yedinci katında en üstte bulunmaktadır?

  • Türkçe

    PDF

    Benim sorum, göz değmesi hakkındadır. Bir kimse, karısına güzel olduğunu söylerse, "Mâşâallah" demesi gerekir mi? Yoksa bu aşırılık mı sayılmaktadır?

  • Türkçe

    PDF

    Bir kimsenin, başka birisine (büyü yoluyla) bir şeyler yapıp onun hayatta başarısız olmasına gücü yetebileceği doğru mudur? Allah Teâlâ ecrinizi en iyi şekilde versin.

  • Türkçe

    PDF

    Melekler ve cinler ölürler mi? Melekler ve cinler öldüklerinde nereye defnedilirler? Melekler ve cinlerin cenâze namazları kılınır mı? Melekler ve cinlerden her birinin yaşı kaçtır?

  • Türkçe

    PDF

    Buluğ (ergenlik) çağına ermeden ölen çocukların hepsi mi cennete girecekler? Yoksa babaları müslüman çocuklar mı sadece cennete girecekler?

  • Türkçe

    PDF

    Bir arkadaşım bana, şeytanın meleklerden olduğunu söyledi. Eşim (hanımım) ise bunun doğru olmadığını söylemektedir. Bu konuda bana bazı bilgiler verebilir misiniz?